İran’ın başkenti Tahran’da metroda fenalaşarak kafasını çarparak hastaneye kaldırılan ve kendisine uymadığı için “ahlak polisi tarafından vurulduğu” iddia edilen 16 yaşındaki Armita Geravend, fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Başörtülü, 28 gün komadan çıkamayınca hayatını kaybetti.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA, beyin hasarı nedeniyle hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Armita’nın, kapsamlı tedavilere rağmen kurtarılamayacağını ve kısa süre önce hayatını kaybettiğini duyurdu.
Armita Geravend isimli genç kızın, 1 Ekim sabahı Tahran’ın Şuheda Meydanı durağında metroya bindikten sonra düşük tansiyon nedeniyle bayılması sonucu kafasını vagonun yan tarafına vurduğu ve hastaneye kaldırıldığı açıklandı. tedavi için hastaneye.
Muhalefet kaynakları, ülke gündemine oturan olayda genç kızın zorunlu başörtüsü kurallarına uymadığı için fiziksel saldırıya uğradığını ve bilincini kaybettiğini iddia etti.
IRNA’nın yayınladığı olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinde, genç bir kızın metro istasyonunda bir grup tarafından trenden indirildiği ve baygın, hareketsiz durduğu görüldü.
Güvenlik kamerası görüntülerinde trenin içinden herhangi bir sahne yoktu. Daha sonra yayınlanan görüntülerde genç kızın arkadaşlarıyla buluştuktan sonra metroya başörtülü olarak bindiği ve saniyeler sonra yere düştüğü anlaşılıyor.
Ailesi olayın kaza olduğunu anladıklarını açıkladı.
Bunun üzerine IRNA, Armita’nın ailesiyle olayla ilgili yapılan röportajı yayınladı, aile ise kızlarının saldırıya uğradığı iddialarını yalanladı.
Armita’nın annesi Şehin Ahmedi Geravend ise, “Kızım Şuheda Metrosu’ndan okula gitmek için arkadaşlarıyla randevu aldı. Tren istasyonuna girdikten sonra tansiyonu düştü ve bu sırada dengesini kaybederek kafasını arabaya çarptı. Vagonun yan tarafındayız. Tüm görüntüleri inceledik, olay kazaydı. Vatandaşlardan kızımızın sağlığına kavuşmasını rica ediyoruz.” Dua etmesini istiyoruz.” dedi.
Baba Ahmed Geravend, “Olayın kaza olduğu bizim açımızdan kanıtlanmıştır. Metronun geldiği andan trene bindiği ana kadar fotoğrafları ve videoları gördük.” İfadelerini kullandı.
Öte yandan İran’da yayınlanan Shark gazetesi, 2 Ekim’de Fecr Hastanesi’ni ziyaret eden muhabiri Meryem Lütfi’nin gözaltına alındığını ve birkaç saat sonra serbest bırakıldığını duyurdu.
Olay, bazı Batılı medya kuruluşlarında yeni bir “Mahsa Emini davası” olarak sunulurken, ABD, İngiltere ve Almanya’dan yetkililer, genç kızın “ahlak polisi tarafından dövüldüğünü” iddia etti.
Tahran’da 13 Eylül 2022’de “ahlak polisi” olarak bilinen rehberlik devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin ölümü, ülke çapında uzun süreli protestolara yol açmıştı.
